Abstract
Zorunlu öğrenim çağına kadar olan çocukların zihinsel, fiziksel, duygusal ve sosyal gelişmelerini sistemli bir ortam içinde daha iyi sağlayan yeteneklerinin gelişmesine yardım eden, onları ilkokul hazırlayan ve temel eğitimin bütünlüğü içinde yer alan eğitim devresine «okulöncesi eğitim» denir. Okulöncesi eğitim günümüzde gittikçe yaygınlaşan ve önem kazanan bir konudur. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve toplumsal kalkınma beraberinde yeni gereksinimleri ve değerleri de getirmekte, toplum yaşamında değişikliklere yol açmaktadır. Endüstrileşme ve kentleşmenin kaçınılmaz bir sonucu olarak küçük, «çekirdek aile» türü yaygınlaşmaya, çalışan kadınların sayısı da her geçen gün artmaya başlamıştır. Bu durum çocukların bakımlarının sağlanması yönünde yeni önlemlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu önlemlerden biri, bu yaş grubu çocuklarının kurumlarda bakım ve eğitimlerinin sağlanmasıdır. Anayasamızda ifadesini bulan «sosyal devlet» olma niteliğinin de gereği, okulöncesi eğitim kurumlarını açmak ve yaygınlaştırmak devlete düşmektedir. Bugün Türkiye'de (0-6) yaş grubuna giren çocuklara bakan ve eğitimlerini sağlayan kurumlar çeşitlidir.